Hayatın koşuşturmacası içerisinde zaman zaman sorunlarla tek başımıza başa çıkamadığımız anlar olmuyor değil. Tıkılıp kaldığımız plaza düzeni çerçevesinde ilişkimizde de haliyle problemler yaşamamız kaçınılmaz olurken, karşılıklı olarak yıkıcı davranış süreçlerine mahal vermemek adına çiftler ortak destek almalı, var olan sorunu birlikte çözmeye odaklanmalılar.

Bu noktada devreye giren aile ve çift terapisi, ilişki kurtarıcı bir rol oynuyor diyebiliriz.

Peki, adını sıkça duyduğumuz Aile ve Çift Terapisi Nedir? İşte, tüm merak edilenleri ile göz atalım.

Aile ve Çift Terapisi, ilişkilerde olumlu ve kalıcı değişimler yaratmayı hedefleyen, kişilerin kendilerinde veya partnerinde düzelmesini istediği yanları görmesini sağlarken öte yandan tarafların ilişkiye dair motivasyonlarının artmasını sağlayan bir terapi yöntemidir.

Güven, iletişim, bağlanma sorunları gibi temel konuları ele alan Aile ve Çift Terapisi aynı zamanda cinsellik, öfke, depresyon ve yas süreçlerini de içinde barındırıyor.

Aile ve Çift Terapisi alan çiftlerin daha sağlıklı bir ilişki içerisinde oldukları yapılan araştırmalar ile test edilip onaylanmıştır.

AİLE VE ÇİFT TERAPİSİ NASIL, NEREDE YAPILIR?

Aile ve Çift Terapisi almak isteyen çiftlerin merak konusu olan Aile ve Çift Terapisi Nasıl, Nerede Yapılır? Sorusu, aslında daha çok zaman ve mekân süreçlerini içeriyor diyebiliriz.

Öyle ki, çalışma hayatı içerisinde olan bireylerin bu sürece mesai harcamaları gerekirken, çiftler dilerse yüz yüze dilerse sanal terapi-online olarak bu terapiyi kolaylıkla alabilir, günlük koşuşturmaca içerisinde sorun yaşamaktan kurtulabilirler.

Aile ve Çift Terapisi seanslarında ilişki öyküsü, partnerlerin yaşam statüleri, değerler ve kültürel uyumları incelenir. Yapılan birkaç test ve soru-cevap şeklindeki ilerlemeler ile problem tespit edilerek ilişki dinamiği, ilişkinin iyileştirilmesi ve ilişki formu üzerinde çözümler bulunur.

Partnerlerin, son derece objektif bir tutuma sahip olan Aile ve Çift Terapisi seanslarına katılım sağlayarak sağlıklı iletişim ve doğru yaklaşım metodunu öğrendikleri, ilişkilerinde “ben merkezci” tutumdan arındıkları ve doğru bakış açısını keşfettikleri tespit edilmiştir.